Mesut Dolaş 20.05.2014

TOBB ETÜ Mezunlar Derneği’nin Mayıs ayı konuğu 2009 İşletme Bölümü mezunumuz Mesut Dolaş.Kendinizle ilgili kısaca bilgi verir misiniz? 

1984 Adıyaman doğumluyum. Lise öğrenimimi Ankara Bahçelievler Deneme Lisesi’nde tamamladıktan sonra, 2004 yılında TOBB ETÜ’nün ilk öğrencileri arasında yerimi aldım ve lisans öğrenimimi İşletme Bölümü’nde 2009 yılında tamamladım.  2010 yılında T.C. Ziraat Bankası  A.Ş. İç Kontrol ve Risk Yönetimi Grup Başkanlığı bünyesinde İç Kontrolör Yardımcılığı sınavını dönem 1.si olarak kazandım ve halen bu görevi yürütmekteyim.


TOBB ETÜ’de eğitiminizi tamamladıktan sonra neler yaptınız?

Öncelikli hedefim kamu kurumunda çalışmak olduğu için KPSS’ye hazırlanmayı tercih ettim. Üniversitede aldığım eğitim ve kendi çabalarımla edindiğim bilgiler sayesinde KPSS A grubu diye adlandırılan ve kariyer meslek gruplarına atanmak için gereken puan türlerinden yeterli puanları alarak kurumların açmış olduğu sınavlara girdim. İlk dönemlerde yazılı sınavını kazanamadığım görevler oldu, ancak bir süre sonra yazılı ve sözlü sınavlarını geçerek göreve başlamaya hak kazandığım meslekler arasından tercih yaparak Ziraat Bankası’nı seçtim.

Bankacılık sektöründe çalışmanın avantajları veya getirdiği zorluklar nelerdir? 

Öncelikle bankacılığın zorluklarından bahsedeyim. Bankacılık temel olarak, fon fazlası olan iktisadi birimleri fon ihtiyacı olan iktisadi birimlerle buluşturmak demektir. Bu aracılık görevini yerine getirirken pek çok finansal ürün kullanılır ve her bir ürün için ayrı bir düzenleme, mevzuat gerekir. Mevzuatlar ve yazılı kurallar değişen piyasa ihtiyaçlarına cevap verebilmek adına daima güncellenir. Bankacılığın en zorlu taraflarından biri bunları takip edebilmektir. İyi bir bankacı olabilmek için yalnızca üyesi olunan kurumun yayınladığı düzenlemeleri takip etmek de yeterli değildir. Düzenleyici ve denetleyici kurumların bankacılık ile ilgili yayınları, Ekonomi ve Maliye Bakanlıklarının bankacılığa ilişkin çalışma ve düzenlemeleri, Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayınladığı makroekonomik veriler ve faaliyet gösterilen bölgede var olan sektörleri takip ve analiz edebilmek adına mikro konular hakkında bilgi sahibi olmak gerekir.Bankacılık daima rekabet ortamı içerisinde olmayı gerektiren bir meslektir. Rekabetin en yoğunu diğer bankalarla yapılandır. Bankaların sunmuş olduğu hizmetlerin küçük faiz ve fiyat farklılıklarının dışında aslında birbirinden hiçbir farkı yoktur. Asıl farkı yaratan personelin pazarlama ve iletişim becerisidir. Bu nedenle müşterilerle güçlü iletişim kurmak, onların ihtiyaç ve taleplerini anlamak ve diğer bankalardan önce bunları karşılayabilmek önemlidir. Müşteri sayısının fazla olması nedeniyle bunu yapmak yoğun çaba gerektirir. Ayrıca, diğer bankalarla olduğu kadar bankacılar kendi içlerinde de rekabet yaşarlar. Bu aynı bankanın başka bir şubesi ile yaşanan rekabet olabileceği gibi, aynı şubede yan yana oturulan iş arkadaşları arasında da yaşanabilir. Bu durum bankacılığın bir başka zorlu yönüdür.Bankacılık doğası gereği yoğun çalışmayı gerektiren bir meslektir. Yalnızca şubede çalışan personel için değil bankanın tüm birimleri için geçerlidir bu kural. Şube çalışanları için yoğunluk müşteri ve hedef bazlı yaşanmaktayken, Genel Müdürlük çalışanları ve denetim birimleri için ise mevzuat takibi\düzenlemesi, araştırma, analiz ve denetim faaliyetleri şeklinde kendini göstermektedir. Bu nedenle daima planlı çalışmak, zamanı iyi kullanabilmek gerekir. Aksi taktirde, başa çıkılamayan yoğunluk strese yol açmakta ve çalışan üzerinde olumsuz etkiler yaratabilmektedir.Bankacılığın avantajlarından bahsedilecek olursa, kanaatimce en büyük avantaj kariyer basamaklarını çabuk tırmanma fırsatıdır. Yukarda bahsettiğim zorlukların üstesinden gelebilen çalışanlar terfi almakta genelde sorun yaşamazlar. Bankada başarı rakamlarla ölçüldüğünden, üst yönetim açısından başarılı personelin tespiti kolaydır. Bir bankacının terfi alması için performans göstergelerinin iyi olması yeterlidir. Denetim birimleri ve uzmanlar terfi alırken diğer çalışanlara göre biraz daha avantajlıdırlar. Bu çalışanların yönetici pozisyonuna atanması ortalama 7-8 yıl gibi bir sürede mümkün olabilmektedir. Yani eğitim hayatını normal sürede tamamlamış ve bankaya bu pozisyonlardan birinde başlamış çalışanın otuzlu yaşlarının başında yönetici olarak çalışması doğal bir süreçtir.  Ayrıca “iyi bir bankacı” olarak isim yapan kişiler özel sektörden iş teklifi alabilmektedir. Bunlar genelde büyük firmaların finans departmanlarında yöneticilik, koordinatörlük gibi iyi pozisyonlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Başarısını ispat edebilmiş bankacılar yalnızca personeli olduğu bankanın değil, gerek diğer bankaların gerekse başka sektörlerde faaliyet gösteren firmaların aradığı insan kaynağı içerisinde de yer almaktadırlar.

Üniversitedeyken böyle bir kariyer planınız var mıydı?

Ortak eğitim dönemlerinden ilkini Ankara Ulus’ta bir bankada tamamlamıştım. Bu süreçte bankacılık adına pek çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim. Daha sonraki iki ortak eğitim dönemini ise büyük bir şirketin muhasebe&finans departmanında tamamladım. Böylelikle finans piyasasını hem reel sektör hem de bankalar tarafından görme, analiz etme imkânı yakaladım. Bunların etkisi ile bankacılık&finans alanına yöneldiğimi söyleyebilirim.

Bankacılık ve finans sektöründe kariyer yapmayı düşünen üniversite öğrencilerine tavsiyeleriniz nelerdir? 

TOBB ETÜ bünyesinde ülkemizin bankacılık tarihinde etkili roller oynamış ve işin   duayeni olarak bilinen öğretim üyeleri bulunuyor. Bu isimler şuan geçerli bankacılık ilkelerimizin belirlenmesinde katkısı olan büyük deneyim ve bilgi sahibi insanlar. Üniversitemizin bankacılık alanındaki eğitici kadrosuyla diğer üniversitelerden birkaç adım önde olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Böyle insanların bilgi ve deneyimlerinden yararlanma şansını yakalamak bir bankacı için güzel bir fırsat, dolayısıyla bankacılıkta kariyer yapma hedefi olan arkadaşlarıma hocalarımızın bilgi ve deneyimlerinden ellerinden geldiğince faydalanmalarını tavsiye ederim.Bankacılık iletişim ve pazarlama becerisi yüksek, hedef odaklı çalışmayı kaldırabilecek kişilerin tercih etmesi gereken bir meslektir. Bu karakter özelliklerine sahip kişiler bankacılık mesleğinde başarı ve görev tatminini bulabileceklerdir. Şube, Genel Müdürlük veya denetim birimi olması fark etmez, daima yoğun bir tempoyla çalışılmaktadır. Bu hıza ayak uyduramayacak ve stres kontrolü yapamayacak kişilerin başka meslek gruplarına yönelmesi daha doğru bir strateji olacaktır.Bankacı olmayı düşünen arkadaşlarıma son önerim ise öncelikle denetim birimleri veya uzman yardımcılığı meslek sınavlarına hazırlanmalarıdır. Diğer unvanlara göre yükselme olanakları daha iyi olan bu mesleklere girmek doğal olarak daha zordur. Bu birimlerin çalışanlarına yönelik verilen kurum içi eğitimler ve görevler çok kapsamlı olduğu için bu meslekte çalışanların bankacılık bilgilerini geliştirme imkanı diğerlerine göre daha fazladır.

Geleceğe yönelik hedefleriniz/kariyer planlarınız nelerdir?

Denetçi pozisyonundan yönetici pozisyonuna geçebilmem için şuan önümde yaklaşık 3-4 yıl var. Kalan bu süre içerisinde öncelikli hedefim yürüttüğüm Kontrolörlük görevini layıkıyla tamamlamak. Burada kastettiğim yalnızca verilen görevleri zamanında ve doğru bir şekilde yerine getirmek değil, aynı zamanda bankacılık ve finans alanında yaşanan gelişmeleri takip ederek, ekonomik ve politik değişkenlerin bankacılık üzerine yansımalarını doğru şekilde yorumlayabilecek seviyeye ulaşmak, oluşabilecek risk ve fırsatlara yönelik etkili politikalar üretebilecek bilgi birikimine ulaşmaktır. İzleyen aşamalarda ise hedefim benden beklenenden daha fazlasını sunarak ulaşılabilecek en üst mevkie kademe kademe yükselmektir.

Hayatınızda başarılar diler, bizlere zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz.

Rica ederim. Faydalı olması dileğiyle…Saygı ve selamlarımla…